Kadınlarda İstemsiz İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans)

İdrar kaçırma, kişinin isteği haricinde, farkında olmadan veya farkında olarak idrarını tutamamak durumuna verilen isimdir. İdrar kaçırmanın ne olduğunu anlayabilmek için idrarımızı nasıl kontrol edebileceğimizi, idrar işleminin nasıl kontrol edildiğini anlamakta yarar vardır.

Sağ ve sol böbrekten süzülen idrar üreter denilen kanallar aracılığıyla idrar torbasına getirilir. İdrar torbası içi boş bir organdır ve içerisinde idrar doldukça içini döşeyen hücrelerdeki reseptörler aracılığı ile içerisindeki basıncın arttığını beyne iletir. İdrar torbasında yaklaşık 400-500 ml kadar idrar biriktirdiği zaman idrar torbasından beyne idrar torbasının dolduğu boşaltılması gerektiği ile ilgili mesajlar, sinirler vasıtasıyla iletilir. Eğer bu iletiyi zamanında koşullar uygun değilse yani idrar yapılacak koşullar yok ise beyin idrar torbasına mesajlar gönderir ve idrar torbasına daha çok gevşemesini ve kapasitesini arttırmasını, çıkış yoluna da daha çok sıkılaştırarak idrar kaçağının önlenmesi talimatını gönderir. Koşullar uygun hale geldiğinde, yani kişi idrar yapabileceği mekan ve koşullara ulaştığında beyin idrar torbasına tekrar mesaj göndererek idrar torbasının kaslarının kasılması, dışarıya idrarı akıtan üretra adı verilen kısmın ve bu kısmı saran kasların da gevşemesi için emir gönderir. Bu sayede idrar torbası kasılarak içerisindeki basıncı artırır, tıpkı bir balonun içindeki sıvının boşaltılmasına benzer şekilde dışarıya doğru idrar akışına izin verilir ve idrar torbasında idrar bittiğinde bu emir sonlandırılır.

Yukarıda anlatılanlardan da anlaşılacağı gibi idrar torbasının boşaltılması, yani idrar yapma işi kompleks bir prosedürdür. Başlangıcında idrar torbası idrar ile dolduktan sonra beyine emir gönderilmesi beynin bu emri algılaması ve tekrardan idrar torbasına boşaltma ya da boşaltmama emrini iletmesi için idrar torbasından beyne emir gönderen sinirlerin sağlam olması, ayrıca beyinden idrar torbasına gelen emirleri ileten sinirlerin de sağlam olması gerekecektir. İdrar torbasından idrar torbasının dolduğuna dair beyne emir iletilmesinde ya da beyinden idrar torbasına boşaltma ya da boşaltmamasına dair emir gönderilmesine aracılık eden sinirlerde oluşan bir hasar, bu sürecin sekteye uğramasına ve kontrol dışında idrar kaçırmaya neden olacaktır.

İdrarın idrar torbasında depolanmasına katkı sağlayan istemsiz olarak dışarıya akmasını engelleyen, idrar torbasından dışarıya çıkışta bazı tıkayıcı sfinkter mekanizmalar mevcuttur. Üretra adı verilen ve idrarı idrar torbasından vücudun dışına akıtan boru şeklindeki bir organ, kendi içerisinde bazı kas yapıları barındırmakta ve bu kasları kasarak kanalın içini kapatmakta ve idrarın dışarıya doğru sızmasını engellemektedir. Üretra denilen yapının dışında da pelvik taban kasları dediğimiz bazı kaslar üretrayı dışarıdan sıkarak, üretranın iç boşluğunu daraltmakta ve buradan dışarıya istemsiz idrar sızıntısına engel olmaya yardımcı olmaktadır.

Yukarıda anlatılan mekanizmaların herhangi birinde ortaya çıkacak sorunlar istemsiz idrar kaçırma olarak karşımıza çıkacaktır. İstemsiz idrar kaçırma yukarıda anlatılanlardan da anlaşılacağı gibi birden fazla tipi beraberinde barındırmaktadır.

  • Stres Üriner İnkontinans
  • Urgency (acil) İdrar Kaçırma

Stres Üriner İnkontinans

Stres üriner inkontinans karın içi basıncının arttığı öksürük, hapşırma, gülme, ağır kaldırma gibi durumlarda istemeden idrar kaçırma durumudur. Normalde karın içi basıncını artıran, yukarıda sayılan durumlarda idrar torbasının çıkışındaki kaslar ve üretraya ait sfinkterler devreye girerek idrarın dışarıya istemsiz çıkışını engellemektedir. Pelvik taban kasları diye yukarıda bahsettiğimiz kaslarda ortaya çıkan zayıflık, bu bölgeden geçirilmiş olan cerrahi işlemler, obezite, yaşlılık, sigara kullanımı, aşırı kilolu olmak gibi durumlarda pelvik taban daha zayıf olmakta ve karın içi basıncının arttığı durumlarda yeteri kadar direnç sağlayamayarak idrarın istemsiz olarak dışarıya çıkmasına izin vermektedir.

Stres üriner inkontinans, yani öksürme, hapşırma ve gülme gibi durumlarda idrar kaçırma hem sağlıkla ilgili bir sorun olmakta hem de ciddi sosyal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda idrar kaçıran hastalar çoğunlukla bu şikayetlerini gizlemekte sürekli olarak bez kullanmakta, evlerinden dışarıya çıkma ile ilgili tereddütler yaşamakta, sosyal aktivitelerini kısıtlamakta ve kendileri için yeni bir dönemin kötü bir dönemin başladığı kaygısına düşmektedirler. İdrar kaçırma konusu bir dereceye kadar mahrem gibi kabul edildiği ve utanılacak bir durum gibi algılandığı için çoğunlukla doktorlarla ya da aile içi bireylerle bu konu konuşulmamakta, ve çare arayışı için çaba harcanmamaktadır. Çoğu zaman da biz kadın doğum hekimleri hastaların kendilerinin yakınması olarak değil de onlara şikayetlerini sorgularken bizim sorgulamamız üzerine idrar kaçırmanın varlığından haberdar olmaktayız.

Stres Üriner İnkontinans Tanısı Nasıl Konulur?

Öksürme, hapşırma, gülme ağır kaldırma gibi durumlarda idrar kaçırma şikayeti olduğu anlaşılan bireylerde jinekolojik muayene sırasında idrar torbasının bir miktar aşağıya doğru sarktığı tespit edilebilir. Jinekolojik muayene sırasında üretradan idrar torbasına doğru pamuklu bir katater gönderilirse ve katater üretra içerisinde iken ıkıdırılarak ya da öksürtülerek karın içi basıncı arttırılırsa kateterin 30 dereceden fazla yukarıya hareket etmesi halinde, idrar torbasının boynunun öksürme ile hareket ettiği ve bu hareketliliğin istemsiz idrar kaçırmanın nedeni olduğu konusunda fikir oluşur. İdrar torbası dolu iken jinekolojik muayene sırasında hasta ıkındıdılırsa veya öksürtülürse üretradan istemsiz olarak idrarın geldiği gözlenerek de idrar kaçırmanın stres üriner inkontinans şeklinde olduğu gözlenebilir. İdrar kaçırma durumlarına idrar yolu enfeksiyonları olumsuz katkı sağladıklarından dolayı hastanın değerlendirilmesi sırasında idrar yollarında enfeksiyon olup olmadığı, ayrıca idrar torbasına bası yapabilecek başka patolojilerin olup olmadığının da dikkatlice araştırılması gerekecektir.

Stres Üriner İnkontinans Nasıl Tedavi Edilir?

İdrar kaçırmanın tipi, stres üriner inkontinans ise ve bu duruma katkı sağlayan harici başka herhangi bir patoloji yok ise bu durumun tedavisi genellikle ameliyattır. Cerrahi tedaviden amaç öksürürken, hapşırırken gülerken yani karın içinin basıncın arttığı durumlarda idrar torbasının boynunun aşağıya kaymasını engelleyici destek ameliyatları yapmaktır. Destek ameliyatları sayesinde karın basıncının arttığı durumlarda idrar torbasının boynunun aşağıya doğru kayması engellenecek ve dolayısıyla idrar kaçırma durumu ortadan kalkacaktır. Ameliyatlardan beklenti budur. Bu amaçla pek çok ameliyat tipi tanımlanmıştır.

Ameliyatlardan bir kısmı vajinal yoldan, bir kısmı karından yani abdominal yoldan gerçekleştirilmektedir. Vajinal yoldan gerçekleştirilen ameliyatlarda genellikle vajen kesilerek idrar torbasının boynuna ulaşılmakta ve bu kısmı destekleyici dikişler ya da destekleyici yamalar kullanılarak idrar torbasının aşağı doğru hareketi engellenmeye çalışılmaktadır. Vajinal yoldan yamalar ile gerçekleştirilen ameliyatlar genellikle başarılıdır. Ameliyatların kısa süreli olması ve vajinal yoldan, karın içine girilmeden yapıldığı için daha az ameliyat sonrası ağrı ve benzeri olumsuzluklar ile karşılaşılmaktadır. Ancak vajinal yoldan yapılan ameliyatların bir olumsuz tarafı bu ameliyatlardan sonra 5-10 sene içerisinde problemin tekrar etme ihtimalinin yüksek olması ayrıca ameliyat sırasında kullanılan yamalar nedeniyle vajen mukozasında yama erozyonu dediğimiz sorunların ortaya çıkmasıdır. Yama erozyonunda, ameliyat sırasında kullanılan yamalar o bölgedeki vajeni eritmekte, yama vajenden dışarıya çıkıp görünür hale gelmekte ve bu yamaların çıkartılması zorunlu hale gelmektedir. Ameliyat planlaması yapılırken, vajinal yoldan yapılan ameliyatlarda sorunun tekrar etme riskinin daha yüksek olduğu ve yama erozyonu konularında aydınlatıcı bilgi vermek uygun olacaktır.

Stres üriner inkontinans tedavisinde kullanılan ameliyat yöntemlerinden bir grubu da karın içerisinden yapılan ameliyatlardır. Bunlara abdominal ameliyatlar adı da verilir. Bu ameliyatlardan maksat idrar torbasının çıkışındaki bölgenin yukarıda tanımlanmış yerlere asılarak öksürme, hapşırma ıkınma gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda bu bölgenin aşağı doğru hareketini engellemektir. Günümüzde bu amaçla en çok kullanılan ameliyat yöntemi ''Abdominal Burch'' denilen yöntemdir. Ameliyat sırasında idrar torbasının çıkışındaki bölge, bu bölgeden geçilen dikişler vasıtasıyla daha yukarılarda Pelvik kemiklerin üst kısımlarında Cooper ligamanı olarak adlandırılan bağ dokusuna basılarak öksürme, hapşırma, ıkınma gibi durumlarda bu bölgenin aşağı doğru kayması engellenir. Abdominal Burch ameliyatı, hem sezaryen gibi karın komple açılarak gerçekleştirilebilir hem de karın bu şekilde açılmadan laparoskopi ile yani kamera yardımı ile bu bölgeye girilerek gerçekleştirilebilir. İster açık olsun isterse laparoskopik olsun, Abdominal Burch ameliyatlarının başarısı benzerdir. Tüm ameliyatlarda yaklaşık %90-95 civarında olumlu sonuç alınmaktadır. Laparoskopi ile yapılan ameliyatların açık yapılan ameliyatlara üstünlüğü, ameliyattan sonra günlük hayata dönüşün daha kısa sürmesidir. Hastalar ameliyattan bir kaç gün sonra rutin günlük aktivitelerine dönebilmektedirler. Ameliyat planlaması sırasında hastaların bilgilendirilmesi gereken önemli bir konu da ameliyat başarısının %100 olmadığı, ameliyat sonrasında bazı sorunların ortaya çıkabileceği hususlarıdır. Ameliyat sırasında kanama, ameliyat sonrasında enfeksiyon, yine ameliyattan sonra idrar yapmakta zorluklar ve idrar torbasının tam boşaltılamaması bu ameliyatlarda karşılaşılabilen sorunlar ve komplikasyonlarlardır.

Urgency (acil) İdrar Kaçırma

Urgency üriner inkontinans yani idrar torbasının dolduğu ve idrar yapma isteğinin ortaya çıktığı andan itibaren idrarı hiç tutamadan tuvalete giderken yolda idrar kaçırma gibi durumlar urgency inkontinans olarak tanımlanır. Urgency cinsi yani acil idrar kaçırma sorunu olan hastalar genellikle evden dışarıya çıkmak istemezler. Herhangi bir alışveriş merkezi veya başka bir ortama gittiklerinde ilk önce tuvaletlerin nerede olduğunu kontrol ederler mümkün olduğu kadar az sıvı almaya çalışırlar, hayatlarını idrar kaçırma ve tuvalet arasında kurgulanacak şekilde planlamaya çalışırlar.

Urgency idrar kaçırmanın nedeni tam olarak ortaya konulabilmiş değildir. Ancak yukarıda da anlatıldığı gibi idrar torbasının dolu olduğunun beyne iletilmesinden sonra uygun olmayan koşullarda idrar yapmanın baskılanması ile ilgili süreçlerin tam çalışmadığı düşünülmektedir. Sorun idrar torbasını sinirleri ve yine idrar torbasının kasları ile dışarıdaki idrar tutmaya yardımcı olan pelvik taban kaslarının zayıflığının hepsinin de katkıları ile ortaya çıkabilir. Aşırı aktif mesane olarak adlandırılan idrar torbasının kaslarının istemsiz olarak kendiliğinden ve idrar torbası tam dolmadan kasılması da sık karşılaşılan altta yatan nedenlerden birisidir. Urgency inkontinans için bu durumu provoke edici ya da abartıcı herhangi bir ilave neden, ilaç ve benzeri gibi sorun bulunamaz ise tedavi genellikle ilaç ile idrar torbasının kapasitesinin artırılması, kontrolsüz kasılmaların baskılanması için ilaç tedavileri ve pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi için Kegel egzersizleri, kilo verilmesi, sigaranın bırakılması vb aktivitelerin önerilmesi şeklindedir.

Yukarıda anlatılanların dışında birden fazla idrar kaçırma tipinin bir arada olduğu Mikst Üriner inkontinans vb gibi durumlar da mevcuttur. İdrar kaçırma tipinin ve altta yatan sorunun anlaşılması bazen yukarıda anlatılan kadar kolay olmayabilmektedir. Bu amaçla daha ileri tetkikler, ürodinamik testle gibi testler ve hatta birden fazla bölümün birlikte çalışmasını gerektiren yaklaşımlara ihtiyaç olabilmektedir.

Kadınlarda idrar kaçırma ile ilgili akılda kalması önerilen şey bu durumun ayıp ya da saklanacak bir şey olmadığı, hekime gidilir ve şikayetler anlatılır, gerekli muayene ve testler yapılır ise çoğu olguda ilaç ya da ameliyat ya da her iki yöntem kullanılarak idrar yapmanın kontrollü hale geleceğinin bilinmesidir.